Blogun Amaci

Merhaba Arkadaslar,

Bu blog Ege Universitesi Biyomuhendislik Bolumu'nde okuyan ya da okumak isteyen arkadaslarimizin soru ve sorunlarina yardimci olabilmek, bir paylasim ortami olusturularak deneyimleri gelecegin Biyomuhendisleri'ne aktarabilmek uzere nacizane bir hafiza olusturabilmek amaciyla acilmistir. Yorumlar, sorular vs. herturlu paylasimi dile getirmek bazinda herkese aciktir. Yararli olmasi dilegiyle,

Rukan Genç, Ph.D
Biyomuhendis

Post Doc. UNAM, Bilkent

10 Nisan 2012 Salı

Biyomühendislik Zirvesi (9.Biyomühendislik Günleri ve 2.Mezunlar Buluşması)

Ege Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi,Biyomühendislik Bölümünde gelenek haline gelmiş olan Biyomühendislik Günleri ve Mezunlar buluşması bu yıl 20-21 Nisan Tarihlerinde EBİLTET Binasında gerçekleştirilecektir. Tüm biyomühendislik Bölüm başkanlarının da davet edildiği etkinliğe siz Biyomühendisleri ve mezunlarımızı davet ediyoruz. javascript:void(0)

Ulusal Nanoteknoloji ve Araştırma Merkezi'nde Yüksek Lisans, Doktora başvuruları başlamıştır.


Current research in nanoscience and nanotechnology requires an advanced knowledge in materials science and involves design and fabrication of novel and functional nanostructures. The graduate program in Materials Science and Nanotechnology is an interdisciplinary study and aims to develop researchers who can pursue outstanding and creative research in the diverse fields of nanoscience and nanotechnology, such as nanobiotechnology and nanomedicine; atomic scale imaging; nanoelectronics; nanophotonics and spintronics; advanced materials design and manufacturing of nanofibers; nanotribology and hydrogen energy economy, etc. The graduate programs provides an in depth understanding of materials in nanometer scale and present an excellent training starting from the quantum theory of matter and quantum statistical thermodynamics.
Open House: May 19, 2012
Application: March 13 - June 4, 2012
Interview: June 9-10, 2012

21 Temmuz 2011 Perşembe

Meslek seçimi yapacak genç arkadaşlara

Sevgili arkadaşlar,
Sınav sonuçlarının açıklanması ile biyomühendislik konusunda soru işaretleri olan arkadaşlardan gelen mail sayısı da artıyor. Aslına bakarsanız bu tip sorularla son 5 yıldır rutin olarak karşılaşıyıyorum. Dertler ve kaygılar genelde benzer. Biyomühendislik nedir, ne yapar, ve ne kadar kazanır. Biyomühendislik de Türkiye şartlarında diğer bir çok meslek gibi yolunuzu kendiniz belirlemeniz gereken, maaşı da çalışacağınız sektörde sizin kendinizi geliştirme ve kaynakları, şansları değerlendirme yetiniz ile ilgili olan bir meslek türü. Bir doktor gibi çıkar çıkmaz iş ve para garantisi yok...hiç bir mühendislik veya bölümün olmadığı gibi. Biyomühendislik genel olarak kimya biyoloji ve matematik ağırlıklı bir bölüö. Ama mesela ben kendi çalıştığım alan gereği biyofizik, supramoleküler bilimle de ilgileniyorum ki buda akademisyenliğin gereği. Genel olarak akademisliğe daha yatkın insanlar seçiyor biyomühendisliği ve bu alanda da yol açık. Mühendis olarak devam eden arkadaşlara gelince Ar-Ge alanında genelde yönetici olarak veya satış, ürün tanıtımı ve geliştirme vb alanlarda çalışıyorlar ve 1000 lira ile başlayan fiyatlarla çalışılıyor duyduğum kadarı ile gerisi sektör ile ilgili. ama işin bu kısmının muhattabı ben değilim neyazık ki, çünkü akademi dışında hiç iş aramadım veya çalışmadım. Bu tip sorularınıza aslında odalardan cevap alabilirsiniz. Sizleri kmoegesb@kmo.org.tr adresinden ulaşabileceğiniz kimya mühendisleri odasına yönlendirmek istiyorum. Biyomühendislik kolunun temsilcisi ile irtibata geçebilir, kendisinden istihdam hakkında bilgi alabilirsiniz.

Bu zorlu yolda hepinize kolay gelsin
Doğru seçimler yapabilmeniz dileği ile
Seçtiğiniz işin hayatınız olacağını unutmayın...işinizi sevmiyorsanız paranın önemi birsüre sonra kalmayacaktır.

sevgiler

5 Ekim 2010 Salı

Biyomuhendislik Meslek Odasi'ni acmaya hazir miyiz? (Mezunlarimizdan cagri)

"Arkadaşlarım, Merhabalar herkese,
Ege Üniversitesi Biyomühedislik 2006 yılı mezunlarındanım.
Okulumu, derslerimi öyle çok severek okudum ki anlatamam!!
2 sene öncesine kadar da akademik hayatı bırakarak çalışmaya başladım.

*****Halen Kimya Mühendisleri Odasına kayıtlıyım ********

Ben derim ki; TÜRKİYE'DE BİZLERİN VEYA BİZDEN SONRA GELENLERİN DEVLET KANUNLARI OLUŞTURULURKEN VE BUNUN YANSIMASI OLAN MESLEKİ HAKLAR KAZANILIRKEN VE KAYBEDİLİRKEN SÖZ SAHİBİ OLABİLMEMİZ İÇİN BİR ODA VEYA DERNEK ÇATISI ALTINDA TOPLANMALIYIZ!!
Bununla beraber Kamu Kurumları ve Özel Kuruluşlarda başlayacağımız çeşitli kariyer alanlarında "Biyomühendislik" bize bir anahtar olabilsin!

Örnek: Bunu biliyor muydunuz?

2010 Eylül TUS sınav başvuru dönemine kadar başvuru koşulları arasında ne yazıyordu? şimdi ne yazıyor? ... Biyokimya veya Mirkobiyoloji ihtisas'ı için ön koşullar arasında TUS dışı öğrenim gören adaylar için ayrı bir sınav ve kontenjan vardı. Bu kontenjandan faydalanarak Biyokimya Uzman doktoru olan bir Kimya Mühendisi ile tanıştım 2010 mayıs ayında... Halen kendileri bu kontenjandan Biyokimya Uzmanı olabiliyorken, artık Biyomühendisler TUS'a Tıp dışı kontenjandan giremez durumdalar. Çünkü " Fen Bilimleri ve dengi fakülterin Biyoloji bölümleri mezunları" derdi, ancak son bir mahkeme ile bu ibare kalktı. Konu ile Biyoloji Derneği ilgilendi. << tek bir satırın silinmesiyle...>>

Bizim de bir DERNEK veya bir ODAmız olsa... Bence artık yeterli çoğunluk var!
Sadece herkesi bir araya getirmek gerekiyor.

Web adresimize bu anlamda BAYILDIM!
Umarım her Biyoloji Bilmi Mühendisi buraya gelir ve daha da büyür iletişim ağımız.


Saygılarımla,

Bahar Öndül
2006 Ege Biyomuhendislik Mezunu

13 Ekim 2009 Salı

KADINLAR ORGUTLU TMMOB DAHA GUCLU

KADINLAR ORGUTLU TMMOB DAHA GUCLU
MUHENDiS, MiMAR VE SEHiR PLANCI KADINLAR,

BERABER GUCLENiYORUZ..

Muhendis, mimar ve sehir planci kadinlar da butun kadinlar gibi isyerinde, okulda, evde ayrimciliga, tacize, erkek egemenliginin sekillendirdigi “cinsiyetci is bolumu” engellemelerine maruz kalmaktadirlar.

Muhendislik-Mimarlık ve Sehir Planlama meslekleri kuramsal olarak kadinlara acik olmakla beraber, kadinlar santiyelerde, fabrikalarda yonetimlerde yetersiz kalacaklari, evlenip coluk cocuga karisip isleri yarim bırakacaklari ya da ihmal edecekleri gibi, erkekler icin soz konusu bile edilmeyen gerekcelerle engellenmektedirler. Kadinlarin meslekte gelisim olanaklari sinirlandirilmakta, mesleki yukselmeleri engellenmekte; boylece dusuk profilli islere itilmektedirler.

Bizler: Kadin Muhendis, Mimar ve Sehir Plancilari olarak oğrencilikten baslayarak, is arama, uzmanlikta alan secimi, vasfa uygun istihdam, ucretlendirme, mesleki gelisim ve kariyer sureclerinde kendini surekli yeniden ureten ciddi sorunlar yasamaktayiz. Bu sorunlarin tespiti ve cozum uretilmesine duyulan gereksinim ile TMMOB (Turk Muhendis ve Mimar Odaları Birligi) 39.Genel Kurul karari ve 40. Dönem Yonetim Kurulu duzenlemeleri sonrasi ilk TMMOB Kadin Mühendis, Mimar ve Sehir Plancilari Kurultayi yapilacaktir.

Biz TMMOB’li kadinlar dayanismayi arttirarak hem orgutumuz bunyesindeki uretkenligimizi ve etkinligimizi gelistirmek, hem de yasamimizda cinsiyet ayrimciligindan kaynaklanan sorunlari tanimlayarak cozum icin ihtiyac duydugumuz politikalari üretmek ve gerekli duzenlemeleri hayata gecirebilmek temel hedefiyle TMMOB 1.Kadin Kurultayina hazirlaniyoruz.

ilk TMMOB Muhendis, Mimar, Şehir Plancilari Kadin Kurultayi 21–22.Kasim.2009 tarihlerinde Yildiz Teknik Universitesi Oditoryumu Besiktas/ iSTANBUL ’da gerceklesecek.

Konu Basliklari: (A-B)

A)Calisma Hayatinda Muhendis Mimar Sehir Planci Kadinlar:

1) isyeri Pratikleri, 2) Cinsiyetci is Bolumu, 3) Kapitalist krizin kadina / kadin muhendis mimar, sehir planci kadinlara etkisi 4) Muhendislik Egitiminde Cinsiyetcilik,

B)Muhendis, Mimar, Sehir Planci Kadinlarin Orgütlenmesi:

1)TMMOB’de kadin üyelerin karsilastigi sorunlar (katilim, temsil vs.)

TMMOB’de kadin orgutlenmesi ve kadin orgutlenme modellerinin olusturulmasi

2)Diger kadin guruplariyla iliskiler olarak,

Kurultay Yurutmesince belirlenmisti.

TMMOB’nin kadin uyelerinin ozgul sorunlari, cozum onerileri; TMMOB’deki temsiliyetin arttirilmasi, tanisma ve dayanisma icin 5 bolgede calistaylar yapilmasi öncelenmistir.

Kurultayi besleyecek bu bes yerel bolgeden; 7.Haziran.2009’da istanbul’da Marmara Bolge Calistayi; 27.Eylul’de Adana’da Akdeniz ve 4.Ekim.2009 da izmir’de Ege Bolgesİ, 11.Ekim.2009 ’da Samsun’da Karadeniz calistaylari yapildi.

18 Ekim.2009 da Ankara’da ic Anadolu, 1.Kasim.2009’da Diyarbakir’da Dogu Anadolu Bolgesel Calistayi yapilarak kurultayin on hazirliklari tamamlanmis olacaktir.

Ankara il Koordinasyon kurulunun kurulmasi sonrasi oluşturulan iKK Kadin Komisyonumuz tum kadin meslektaslarimizin katiliminin gerekliligine inanmaktadir. Bizler ic Anadolu Bolgesel clistayi hazirlik toplantilarimizi Ankara’da yapmaktayiz. :

1) isyeri Pratikleri- 2)Cinsiyetci isbölümü ve Cinsiyet Ayrimciligi 3) Kriz ve Kadin, 4)TMMOB’de Kadin Orgutlenmesi, Muhendislik Egitiminde Cinsiyet Ayrimciligi, 5) Yonetmelikler ve Cinsiyet Ayrimciligi baslikli bes temel grupla siniflandirabilecegimizi dusunerek atolye hazirlik calismalarimizi surduruyoruz.

18.Ekim.2009 tarihinde gerçeklesecek olan icAnadolu Bolge calistayimizda sabah bes atolye grubunun calismalari ozetlenerek tartisilacak, ogleden sonra gerceklestirilecek forumla kurultaya aktaracagimiz ic Anadolu Bolge Calistayi sonuclari hep beraber olusturulacaktir. Sesimizi daha fazla duyurabilmemiz ancak tum kadin meslektaslarimizin katilimi, destegi ve katkisiyla gerceklesebilir.

ic Anadolu Bolge Calistayi: 18.Ekim.2009 Pazar gunu Mimarlar Odasi Ankara Subesi Konur sk. 4/3 Kizıiay adresinde yapilacaktir.

Calistaylarimiza ve kurultaya tum kadin muhendis, mimar ve sehir plancilar davetlidir.

Calistay sirasinda cocuk bakim destegi saglanacaktir.

Bilgi icin: http://www.emo.org.tr/ etkinlikler/tmmob_kadin_krlt/

ya da tmmobankara.kadin@gmail.com

7.Ekim.2009 Ankara

10 Eylül 2009 Perşembe

Nesin Vakfı Sular Altına




Küçük bir çocuktum,
Ailecek birkaç senede bir yapmayı alışkanlık edindiğimiz şehir turlarından birindeydik ya da dönüş yoluydu emin değilim. Aziz Nesin'in 45 kitaplık seti hikayeleri geride bıraktığım yıllarda bir çırpıda okuduğum arkadaşlarımdı. gülüyor ve o anki bilinç düzeyimde anlıyor ve gülüyordum. Aziz Nesin beyaz saçlı idolidi benim için, güldüren dedeydi. Ağaçlar arasında sarımtırak bir evi gösterdi babamla annem. İşte Nesin Evi dediler. Daha önce duymuştum zaten ama sadece çatısı ve birazcıkta duvarları görünen binayı görebilmekten çok heyecanlanmıştım. Kitaplarının arkasında da bahsi geçen o ev şimdi birazcık ötemdeydi. Şuan ki aklım olsa gider ziyaret ederdim. Geçenler de kente bir yağmur yağdı, ben ağladım, ben ağladım kente yağmur yağdı. Şairin dediği gibi yağmur yağdı o kent İstanbul'a, bir çok insan ağladı. Deniz ondan alınanları geri alma hırsında, önüne geleni topladı içine aldı. 39 kişi can verdi, ve dahası yaralı, mağdur. İşte Nesin Evi de, evin küçük sahipleri de mağdurlardan. Aşağıda sunduğum Ali Nesin'in çağrısına, 10-20 ne geçerse elimize göndersek, 1000 olsak 10000 olsak ve o çocukları yuvalarına, kitaplarına, atölyelerine tekrar kavuştursak...Azdan çok olsak...kocaman olsak!!!


Sevgili dostlar,

Kotumserlige kapilmaca yok.

Hayat bir mucadeledir. Bu sel felaketini de bu mucadelenin bir parcasi
Olarak degerlendirip eski gunlerimize donmek icin canla basla, askla
Sevkle calisacagiz. Eskisinden daha da guzel bir vakif yapacagiz.

Yarin cok daha kotu bir sel felaketi bekleniyormus. Nasil mumkunse!
Elimizden geldigince hazirlaniyoruz.

Kucuk cocuklarimizi anneleriyle birlikte istanbul’daki evlerimize
Yolladik. Vakif’ta sadece eli is tutan gencler kaldi.

Gormeden anlasilmaz ama felaketin boyutlarini anlatmaya calisayim.

Su anda camurdan bir vakfimiz var desem abartmis olmam.

Bodrum kat bastan asagi, giris kati bir bucuk metre kadar su altinda kaldi.

Bahcedeki su dune kadar boyu asiyordu.

Simdi suyu gitti diz boyu balcigi kaldi. Cizmeyi birakmadan ayaginizi
Balciktan kurtarmaniz zor. Selin surukledikleri meyve agaclarinin
Arasina takilmis, agaclari egmis, kocaman bir bariyer olusturmus. O
Yemyesil bahceden geriye eser kalmadi. Coluk cocuk hep birlikte o kadar
Da cok emek vermistik ki…

Hayvanlarimiza yem icin ektigimiz onlarca donum tarla batakliga dondu.

Seralarimiz kimbilir nerelerdeler.

Komsu haradaki onlarca at boguldu. Muhtesem atlardi. Hep birlikte
Kosmaya basladiklarinda zemini zangir zangir titretirlerdi.

Cocuklarimiz, o atlari kucucuk boylariyla citin ustunden uzanarak,
Bahceden kopardiklari tutam tutam cimlerle beslerlerdi. Minicik ellerle
Atlarin koca koca dislerini yanyana gormenin keyfine doyum olmazdi …
Baskalarina para kaynagi olan o atlar bizim nese kaynagimizdi. Gitti
Gider canim atlar.

Tiyatro salonumuz taninmaz halde. Su anda icine bile girilemiyor.

Mutfagimiz kullanilmaz durumda, icine zor giriliyor.

Camasir makinalari, bulasik makinalari, kurutma makinasi, buzdolaplari,
Firinlar, sogutma depolari, kalorifer kazani… Medeniyet namina ne
Varsa yok oldu.

Et stogumuz perisan. Kokusmadan gommek gerekiyor. Ama nereye? Her yer
Balcik.

Su, elektrik, telefon, internet kesik elbet.

“dereboyu”ndaki evime uzun sure ulasamadik. Aziz nesin’in en onemli
Notlari oradaydi. Sel, agac kutugunden karavana kadar, ne bulmussa onune
Katmis tum siddetiyle akiyordu. Neyse ki ev yikilmadi ve notlara bir sey
Olmadi. Mucize diyesim geliyor.

Kullanilmaz hale gelen koltuk, kanape, yatak yorgandan ya da tamamen
Suya gomulen elbise depolarimizdan soz etmiyorum bile.

Bitirmek uzere oldugumuz “sanatci evi” perisan. Yeni bastan yapacagiz.


Kitap depolarindaki on binlerce liralik aziz nesin kitabi mahvoldu.

Aziz nesin’in yillarca biriktirdigi gazete koleksiyonunun buyuk bir
Kismini ciltletmistik. Buyuk olcude parasizliktan ama bir miktar da
İhmalkarliktan ciltletemedigimiz binlerce gazete hamur oldu. 1976′nin
Politika gazetelerini gordum. İcim acidi.

Mezunlar dahil butun buyuk cocuklarimiz vakf’a geldiler. El birligiyle
Vakf’i temizlemeye calisiyorlar.

Felaketin boyutunu anlamak icin gormek, yasamak lazim.

İki tesellimiz var:

1) Hicbirimize bir sey olmadi.

2) Aziz Nesin’in butun arsivi kurtarildi. Cocuklarimizin ilk aklina bu
Notlar gelmis. 3000 dolayinda dosya… İnanilmaz bir surat ve
İmrenilecek bir isbirligiyle cocuklar butun dosyalari su basmadan
Kutuphaneden ikinci kata cikarmislar. Sabahin korunde uykularindan
Firlayip… Cocuklarimizin kimisi haylaz kimisi yaramaz kimisi soz
Dinlemez olabilir, ama hic gormedikleri Aziz Dede’lerinin notlarinin ilk
Kurtarilacak esya oldugunu biliyorlar… Egitim iste boyle bir sey olmali.

Her seye karsin iyimserligimizi elden birakmayacagiz ama. Surekli
İleriye bakmaya and ictik. Mucadeleye devam!

Sevgili dostlar,

Nesin Vakfi’nin ana binasini depreme karsi guclendirmek gerekiyordu. Bu
Sel felaketiyle birlikte binanin zemini daha da zayiflamistir. Binayi
Guclendirmenin maliyeti 350-400 bin lira arasinda. Sel felaketi
Dolayisiyla zararimizin da (insan gucunu saymazsak) 250 bin tl dolayinda
Oldugunu saniyorum. Bizim boyumuzu fersah fersah asan meblaglar bunlar.
En zor zamanlarimizda hep yanimizda olan sizlerden butcenize gore bir
Katki bekliyoruz. İnternetten bagis icin:
Https://secure.cs.bilgi.edu.tr/nesinvakfi/bagis.php. Banka hesap
Numaralarimiz asagida.

Cok tesekkurler.

Sizlere ve gelecege inancimiz sonsuz.

Hepimizden sevgiler, saygilar.

Ali nesin (www.nesinvakfi.org )

*tl hesaplari:*

İş bankası, parmakkapi subesi sube kodu 1042 hesap no. 0714327

*ziraat* bankasi, catalca subesi, sube kodu *130, *hesap no.* 952 22 32
- 5001*

*vakıf bank,* catalca subesi, sube kodu 237, hesap no. 434 84 59

*posta çeki* no.*164 00 09*

* *

*euro hesaplari*

*ziraat bankası*, catalca subesi, sube kodu *130, hesap no. 952 55 01 –
5003 (iban: *tr 80000 1000 1300 9525501 5003)

*vakıf bank*, catalca subesi, sube kodu *237, hesap no. 400 79 36*

Dolar hesabi:

*ziraat bankası*, catalca subesi, sube kodu *130, hesap no. 952 55 01 –
5001* (*iban: *tr 37000 1000 1300 9525501 5001)

*vakıf bank*, catalca subesi, sube kodu *237, hesap no. 400 79 37*

*chf hesabi*

*ziraat bankasi,* çatalca şubesi, sube kodu *130, hesap no. 952 55 01 –
5002* (*iban: *tr 10000 1000 1300 9525501 5002)

Swift kodlar:
Ziraat bankasi, çatalca subesi swift kodu: tczbtr2a
Vakif bank, çatalca swift kodu: tvbatr2a


Ali Nesin



Daha çok filgi ve fotoğrafa Nesin Vakfı resmi sitesinden ulaşabilirsiniz.

26 Haziran 2009 Cuma

Rovira i Virgili Universitesi,doktora ve master basvurulari

Arkadaslar,
Bulundugum universitede doktora ve master basvurulari baslamis bulunmakta,
Ilginize
Rukan

http://urv.cat/estudis/doctorat/en_EdPD.html

12 Ocak 2009 Pazartesi

Katalizör'ün 4. sayısı yayında


Sevgili Arkadaşlar,
Türkiye'nin ilk ve tek Populer Kimya Dergisi Katalizör 4. Sayısıyla okurlarına kavuştu. Sizlerle www.katalizor.net te buluşmaktan memnuniyet duyarız. Emeği geçen ve bizleri destekleyen tüm arkadaşlara teşekkür ederiz....

NOT: Lütfen bu iletiyi ilgileneceğini düşündüğünüz kişi ve kuruluşlarla paylaşınız...

Saygılarımızla,

Katalizör Dergisi

15 Aralık 2008 Pazartesi

Doktora Bursu (Rovira y Virgili Universitesi, Ispanya)

Rovira i Virgili Universitesi, Kimya Bolumune doktora ogrencisi araniyor

Ilanda en gec Haziran 2009 tarihinde mezun olacak Kimya ya da Kimya Muhendisi arandigi yazilsa da, Ispanya'da Biyomuhendisligin Kimya muhendisligi icinde anildigini dusunerek, sizlerden isteyenlerinde basvurmasini tavsiye ederim. Bu bir burs basvurusudur ayrica, nasil basvuracaginiz ve burs hakkindaki bilgileri angels.serra@urv.cat (Ms.Angels Serra)e danisarak temin edebilirsiniz.
Basarilar
Rukan



6 Ekim 2008 Pazartesi

ÇAĞRIMIZ İNSANDAN YANA OLAN HERKESE!

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı'nin Turkiye de ki son gelişmeler üzerineyaptigi basin aciklamasini siz blog okurlariyla paylasmak istiyorum

ÇAĞRIMIZ İNSANDAN YANA OLAN HERKESE!

Barış içinde ve kardeşçe bir arada yaşama isteminde olan insanımız için ölümden, acıdan ve gözyaşından başka hiçbir şey getirmeyen gerilim, çatışma ve saldırılar bugünlerde giderek tırmanıyor.

Altınova'da, Dikili'de ve Sarayköy'de yaşananlardan sonra bir kez daha sarsıldık. 3 Ekim 2008'de Hakkâri'nin Şemdinli İlçesi kırsalında Aktütün Karakolu'nda yaşamını kaybedenlerin acısı yüreğimizi yaktı. Ölen canların ailelerine başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz.

TMMOB söyledi, bir kez daha yineliyor:

Bu ülkede sıkılan her kurşun, atılan her bomba, patlayan her mayın, yapılan her türlü saldırı, gerçekleşen her türlü silahlı çatışma ülkemizde barış içinde bir arada yaşama umuduna vurulan bir darbedir.

Ülkemizde barış, bölgede barış ve dünyada barışı savunan biz mühendis, mimar ve şehir plancıları; defalarca silahların konuştuğu yerde barışın sesinin duyulamayacağını dile getirdik.

TMMOB söyledi, bir kez daha söylüyor:

TMMOB, taraftır. TMMOB, bu toplumu kim çatışma ortamına sürüklüyorsa; kim şiddet ve baskı politikalarında ısrar ediyorsa; kim çok kimlikli, çok kültürlü bir toplumsal modeli dışlayarak, barışın kalıcı hale getirilmesinden kaçınıyorsa; kim iç ve dış politikada gerilim yaratmaktan medet umuyorsa; kim demokratikleşmeyi AB ile pazarlık sınırında tutup, hak arama mücadelesini anti-demokratik yöntemlerle engelliyorsa onlara karşı taraftır. TMMOB, kim karşısındakinin kimliğine, kültürüne, inancına saygı gösteriyorsa; kim ülkenin sorunlarına özgürlük ve demokrasi zemininde çözüm arıyorsa onlardan yana taraftır.

Bu yaşananlara karşı; şimdi tam da; karanlığa karşı aydınlığı; baskıcı, otoriter yönetim anlayışına karşı, özgürlük ve demokrasiyi; ırkçı ve milliyetçi anlayışın beslediği linç kültürüne karşı, bir arada kardeşçe ve barış içinde yaşamayı; her şeyin para-kâr olduğu piyasa anlayışına karşı eşitliği savunma zamanıdır. Şimdi tam da, eşit, özgür, demokratik bir Türkiye'de bir arada yaşamı savunma, bunun için mücadele etme zamanıdır. Şimdi geri adım atmadan temel hak ve özgürlüklere sahip çıkma zamanıdır.

Çağrımız insandan yana olan herkesedir:

Şiddete, saldırıya, çatışmaya, silaha, akan kana karşı çıkalım.
Silahların susmasını sağlayalım.

Barış içinde, bir arada ve kardeşçe yaşanacak günlere dair umudumuzu yitirmeyelim.

Mehmet Soğancı
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı

Kaynak: http://www.tmmob.org.tr/